Sayın Emre Kongar’ın www.kongar.org web sitesinde yayınlanan “Referandum: Korku İmparatorluğu’nun…” başlıklı yazısı.
Sevgili okurlarım…
Bugünkü yazımın başlığını atamadım!
Önce “Referandum: Korku İmparatorluğu’nun Meşrulaştırılması” başlığını koydum…
Ama sonra düşündüm ki, “… Meşrulaştırılması” başlığı uygun değil.
Çünkü “meşrulaştırma” sözcüğü doğru değil!
Referandumda halkoyunun çoğunlukla “Evet” demesi bile bu Anayasa Değişiklik Paketi’ni “meşrulaştırmayacak” ki!
Hiç kimse “Halkı küçümsüyorsun” ya da “Milli iradeye saygı göstermiyorsun” gibi bahanelere sığınmasın:
İşte önümüzdeki örnek:
Yüzde 92 oyla kabul edilen 1982 Anayasası!
Başta bugünkü referandumu hazırlayan AKP olmak üzere, pek çok çevre ve kişi, halkın yüzde 92 oyuyla kabul edilen 1982 Anayasası’nı “Kabul edilemez“, üstelik de “Yapanlarının yargılanmaları ve cezalandırılmaları gereken” gayri meşru bir anayasa metni olarak ilan etmedi mi?
Herkes de bu yargıda mutabık değil mi!
Sonra, “Referandum: Korku İmparatorluğu’nun Yasallaştırılması” başlığını kullanayım dedim.
Fakat yine düşündüm ki, “Yasallaştırılması” sözcüğü de yanlış anlamalara yol açabilir.
Çünkü halkımız, “Yasal” ile “Meşru” kavramlarını birbirine karıştırıyor.
Sanki her “yasal” olan “meşru” imiş gibi….
Oysa yeniden 1982 Anayasası’na dönelim:
Bırakın Meclis’te egemen olan iktidar partisinin dayatmayla geçirdiği “yasaları”…
Halkın yüzde 92 oyuyla bile onaylansa, “yasal” bir metin “meşru” olmayabiliyor!
Bu yazıyı bir tatil beldesinde yazıyorum.
İstanbul’daki sistematik sabah yürüyüşlerimi, burada deniz kenarında dalga hışırtıları arasında, yalınayak, kimi zaman denizde, kimi zaman kumda yürüyerek yapıyorum.
Bu yürüyüşlerim sırasında eski CHP milletvekili Nurettin Karsu ile karşılaştım.
Evi tam benim yürüyüş yolumun üzerinde.
Yürüyüşümün birinci saatinin sonunda onun evinin önünden ileri doğru geçiyorum, kırk dakika kadar sonra, sonra dönüş yolumda Karsu‘nun verandasında bir fincan sıcak su ve bir türlü vazgeçemediğim tutkum olan bir fincan sade Türk Kahvesi eşliğinde nefesleniyorum.
Bu sabah, Karsu‘nun eşi, çocukları, torunları ve benle konuşmak için davet ettiği, kardeşleri, yeğenleri ve eşleri ile, mütevazı ama gönül zenginliğiyle ve çok çeşitli peynirle bezenmiş bir kahvaltı sofrasında sohbet ederken, yazımın başlığı konusundaki sıkıntımı dile getirdim.
Nurettin Karsu, “Korku İmparatorluğu Anadolu’yu Ele Geçiriyor” başlığını önerdi.
Ben henüz referandum sürecinin sonucu bilinmediği için bu başlığı biraz kötümser buldum.
Sonunda, yukarda gördüğünüz gibi başlığı üç nokta ile yazıp sonucu değerli okurlarımın takdirine bıraktım.
Referandum konusundaki en güzel yazılardan birini 31 Ağustos tarihinde Ertuğrul Özkök yazdı:
Referandum’daki oyunu “Hıyar” (dikkat “Hayır” değil, “Hıyar”) diye açıklayan bu yazıyı okumayan varsa lütfen internetten bulup okusun.
Referandumda “Evet” çıkarsa, Korku İmparatorluğu tüm ülkeye ve geleceğimize egemen olacak…
Geleceğin Aydınlık Türkiyesi’ne, Hukuk Devletine, Demokrasiye olan inancımız, çocuklarımızın belki de torunlarımızın gelecekleri, bu Korku İmparatorluğu‘nun ipoteği altına girecek…
Emre Kongar