(Bu yazı 25.01.2005 tarihinde Cumhuriyet Gazetesinde yayımlandı.)
Antalya’da Dinler Bahçesi açan, Cami-Kilise-Havra’yı bir araya getiren ve bunu bir hoşgörü işareti olarak göstermek isteyen Başbakan, böylece AB’ye de boyutta bir demokrat olduğunu göstermek istedi. Ama, bu ülkenin temel öğesi olan ve hiçbir zaman ülkeye ihanet içinde olmamış Alevilerin (Türkmen, Bektaşi) Orta Asya’dan töreleri ile birlikte getirdikleri (tapınım ve kültür merkezleri ) Cemevlerini de bir türlü içine sindiremedi.
Koyu Sünni ve Şii taassubunun ve sonra da Diyanet’in egemen katı kurallarının karşısında hep ezilmiş olan, ibadetlerini yüzyıllarca açıktan yapamayan, baskılarla karşılaşan Alevilerin inançlarıyla hiç ilgilenmeyen ‘Demokrat Sol’un liderlerinden beklenmedik bir ses: Din elden gidiyor!
Dinsel tutuculuğun bilimi bastırdığı, koyu inancın usu susturduğu ve dogmanın tüm yaşamımıza egemen olduğu, Atatürk ilke ve devrimlerinin bir bir yozlaştırıldığı bu dönemde; bir zamanlar sol görüşlerin, sosyal demokratların, toprak işleyen-su kullananların, yoksul ve ezilenlerin başlarına taç ettikleri; liderimiz diye, kurtarıcımız diye yıllarca peşinden gittikleri Ecevit’lerden ‘Din elden gidiyor’ feryadı gelince herkes güldü, ben de şaştım.
Belleğimle bir süre dalaştık. Geçmişi anımsayınca bunda çok da şaşılacak bir şey olmadığını düşündüm. En güçlü evrelerinde, kendilerine yönelttiğim (ve bazılarınca ‘delice’ diye bile nitelendirilen) eleştirilerimde ne kadar haklıymışım.
Sayın Ecevit, Fethulla Gülen’in okulları karşıdevrimcilerin kaleleri olduğu halde, bunların yararlarından söz ediyordu. Adeta, Fethulla ile Laiklik arasına sıkışmış bir konumda görünüyordu.
Geriye gidiyorum; Çorum, Maraş, Sivas katliamlarında fazla tepkili olmayan, Cemevlerini ağzına bile almayan Ecevitler, Sünni inançlı din konusunda oldukça duyarlı(!) olduklarını yine kanıtladılar. (Sanırım, geçmişleri yine de ümmet olmalarına engeldir.)
Merak etmeyin Rahşan Hanım, elden giden din değil. Elden giden Laiklik, elden giden Atatürk İlkeleri ve Devrimleri, elden giden varoşlardaki insanlar, topraksız, susuz köylü, dağa taşa Ecevit yazan gençler, elden giden ramazan çadırları önünde bekleyen yoksul insanlarımız!
Elden gitmekte olan da ülke bütünlüğü ve ulus birliğidir.
Daha sayayım mı? Elden giden İsmet Paşa’dan aldığınız ve sonunda Kenan Evren’in de yardımıyla böldüğünüz CHP’dir.
Bu kadar güçlü bir din elden gider mi? Giden yoksul-güçsüz-kimsesiz Anadolu insanı. İmam hatipli imamların kurduğu kabineye sahip bir ülkede din elden gider mi? Cumhuriyet hükümetlerinin hiç birinde bu kadar din adamı gördünüz mü?
Atatürk İlke ve devrimleri karşıtları! Laik Cumhuriyet karşıtları! İnançlarla, dinle fazla oynamayın ve şunu herkesin bilmesinde yarar var: Atatürk’ün ölüsü dirisinden daha etkili, daha tehlikelidir. Benden söylemesi.
Nurettin Karsu
15.-16. Dönem Erzincan Milletvekili