Çayırlı ilçesinde etkinliğim oldukça çoktu, daha doğrusu son derce inancı vardı bana herkesin. Listelerin oluşumunu bana sorarak oluşturuyorlardı. Hemşerilerimin % 80 bana oy veriyorlardı. Sağ partilere oy vermede ısrarlı bir tavır sergileyenler, beni takdir etmelerine karşın, partilerine verirler, bende hoş karşılardım.
Ben ilçe yönetimini oluştururken, Karadeniz Of, Sürmene tarafından getirilip, boşalan Ermeni köylerine yerleştirilen vatandaşlardan, CHP li olduğu ifade edilen çiftçi İhsan Karataş’ı yönetime aldırmayı her kongrede uygun görüyordum.
Çayırlı Ziraat Bankası Müdürlüğü boşalınca; İhsan Karataş Ankara’ya bana gelerek, bankada çalışan oğlunun müdür yapılmasını, çok ısrarla ricada bulundu.
TBMM KİT komisyonu ikinci başkanı (birinci başkan senatodandı) olduğum için KİT e bağlı Ziraat Bankasında isteklerim, çoğunlukla yerine getiriliyordu. İstekli yakınlarım olmasına karşın, İhsan Karataş’ın oğlunu, Çayırlı İlçesi Ziraat müdürü olarak atanmasını onaydan çıkardım. Oğlu müdür olunca çok memnun olan İhsan Karataş’ın müdür olan oğlunu atadıktan sonra bir daha, ne kendisini, ne de selamını gördüm.
Müdürün babasını korumam devam ediyor:
Yeni dönem Çayırlı CHP kongresini yapmak üzere kahvede toplanmış partili delegelerin çoğunlukta olduğu saptanınca gündeme geçildi ve oy birliği ile kongre başkanlığına seçildim. Ayrım ve ötekileşme yapmadığımı göstermek, kanıtlamak için İhsan Karataş’ı, divan ikinci başkanlığını teklif ederek kongreye onaylatıp kongre divanında yanıma aldım.
Karşımda bana muhalefet eden ve daha önce başkanlıktan düşürdüğüm Ali Aksu ve 7-8 kişiyi geçmeyen bir azınlık vardı. Konuşmalar yapılıp gündeme göre oylamaya geçildi.
İşte ne olduysa bu oylama aşamasında oldu: Sandık divanın önünde, zarflar açılmağa başlandı. Açılan bir zarfta oyla birlikte, bir de tarım müdürlüğünün verdiği, isimli, mühürlü gübre tahsis belgesi. Verilmiş oy da bana değil, bana karşı olan eski başkan Ali Aksu’ya verilmiş. Bunda ne var diyeceksiniz değil mi? Söyleyeyim: O oy yanımda oturan müdürün babası ve divan ikinci başkanı olarak aldığım, İhsan Karataş’ın oyu olmasın mı?
İhsan Karataş, tüm yardımlarıma ve pati yönetimine almama ve onu, oy potansiyeli olmamasına karşın onu re etmemi hiçe sayarak, oyunu benim tarafa değil karşı tarafa vermiş olduğu kanıtlanmış oldu. Çok bozuldu; ama ben hiç duyumsatmadan geçtim. Zaten karşımdaki gurubun oyu %20 yi geçmiyordu. Dostluğuma ve ayrım yapmadığımı kanıtlamak için Oğlunu Banka Müdürü ve kendisini de ilçe yönetimine getirdiğim İhsan Bey yaptığı vefasızlığı, kimliğinin oyu ile sandıktan çıkması ile kanıtlamış oldu.
İşte insan her zaman umduğunu bulamıyor. Onun için yazdım.