Telefonla TV. İletişim sağladım ve sayın İnönü’ye üç soru yönelttim:
1-Bir Genel Başkan hava alanına inince, kendisini karşılamağa gelmiş olan binlerce partilinin beklediği VİP kapısına görünmeden, arka kapıdan kaçar mı?
2-İsmet Paşa koridorunda kırk yıl kalmış bir kişi, halktan kaçan bir siyasetçi olabilir mi?
3-Sivas’ta 37 kişi yanıyoruz diye 9,5 saat,Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı(Çiller Başbakan atanmış fakat henüz göreve başlayamamıştı.) olarak sizi arıyorlar,”yanıyoruz kurtarın bizi,boğuluyoruz,bizi yakıyorlar.İmdat!..” çığlıklarını hükümetiniz duymuyor. Hükümetin başında olan sizden ne bir ses nede bir nefes çıkmıyor. Neden? Cevizoğlu”Sayın Karsu, Sayı İnönü’ye hakaret etmiyor musunuz.”değince ,”hayır bunlar sormam gereken doğal ve de zorunlu sorular. Halkımızın bunları bilmesi gerekir.” Diye yanıtladım.
Sayın İnönü’nün tüm bu sorulara yanıtı:”Ben o zaman Başbakan vekili değildim; Sayın Karsu yanlış hatırlıyor.” oldu. Yanılan ben değildim. Arşivler ortada, ben haklıyım da, SUÇLU KİM?
Solun Halktan kopuk liderleri,SOL’U BUHALE GETİRDİ !..
Anadolu halkının derdini,ondan uzak yaşamış insanlar değil,onlarla dertlenenler yani DAMDAN DÜŞENLER ANLAR VE ÇARE BULUR!. Gayrisi değil.