Gurup içindeki çok başlılık nedeniyle, bir genel görüşme yapılıyordu. Sanıyorum 8–9 Eylül 1980 di. Yani 12 Eylül 1980 öncesinin son gurup toplantısı.
Ecevit, Baykal, Topuz ve tarafsızlar gurubu olmak üzere dört e bölünmüştü parti.
Konuşmalar uzadı, herkes birbirini eleştiriyor; uzunca konuşuyordu. Sona doğru söz sırası bana gelince, önce Ali Topuz gurubunu, sonrada Deniz Baykal gurubunu eleştirerek, yönetim de kendilerinin de olduğunu ve bu nedenle de kötü gidişte kendi paylarının bulunduğunu, eleştirme hakkının benim gibi yönetimde bulunmayanlarda olduğunu belirterek, genel başkana bu değin yüklenme haklarının olmadığını ifade ettikten sonra Ecevit’e dönerek,”Sayın Genel Başkanım sizde kusur yok mu? Halkın bize verdiği oyları sadece kendi hesabınıza yazıp, bizi hiç dinlemeyen ve göz ardı eden siz değimisiniz? Erzincan olaylarında, büyük farkla liste başı olduğum halde, Eşinizle birlikte seçim arabasından biz milletvekillerini aşağı indiren siz değil misiniz? Biz halkla birlikte sizi büyüttükçe, siz bizi hep küçültmediniz mi? Devlet’te deneyimsiz olmanız, Ülkeye ve Partiye pahalıya mal olmadı mı? Bütün bunlar yapılırken,birkaç yandaşınızdan başka kimseyi dinlemediğiniz için, bizim size veremediğimiz cezayı,Doğa yasası hükmünü yürüterek,şu andaki mide sancınızla sizi cezalandırmıyor mu?..”şeklinde ağır eleştiride bulundum.(Buna tüm gurup tanıktır.)
Akşam eve gidince telefon çaldı ve telefonu alan eşim,”Sayın Ecevit arıyor”diyerek telefonu bana uzattığında, Sayın Ecevit aynen,”Sayın Karsu bugün bana çok vurdunuz ama helal olsun ben sizi bugüne dek tanıyamamışım, kusura bakmayın, hakkınızı yemişim, bunun için sizden özür diliyorum…” diyerek, uzun iltifattan sonra telefonu kapadı. Ama çok geç kalmıştı.
12 Eylül gelmiş ve darbeci Kenan Evren ikimizi de tutuklamış ve DEMOKRASİYE SON demişti.
Solcular, Sosyal Demokratlar görüldüğü yerde ezilmiş, zindanlara atılmış ve böylece Yugoslavya’dan gelen Darbeci Kenan Evren’in EMİR-KOMUTASI amacına ulaşmıştı.
ATATÜRK’ÜN İLKE VE DEVRİMLERİ HİÇE SAYILMIŞ, İMAM-HATİP’LER ÜNÜVERSİTELERİN BAŞKÖŞESİNE OTURMUŞLAR di.
ATATÜRK’ÜN İLKE VE DEVRİMLERİNİ, ONUN Harp okulundan çıkan Kenan Evren göz ardı etmiş ve meydanı karşı devrimcilere bırakmıştı. YOKSUL ANADOLU HALKI DA Kenan Evrenin Merhametine kalmıştı.