Aleviler Türkiye’de laikliğin güvencesidir!
1) Alevi-Bektaşi felsefesi, Hacı Bektaş Veli, Ahmet Yesevi gibi düşünürlerden gelir, hoşgörüye, eleştiriye, hümanizme dayalıdır.
2) Alevi-Bektaşi yurttaşlarımız bu topraklarda hep ikinci sınıf, hatta düşman görülmüşler, sürekli olarak ezilmiş, horlanmış ve hatta infaz edilmişlerdir.
3) Herhangi bir inancı (dini, mezhebi) zulme yönelten esas faktör, onun otoriter veya totaliter bir egemenlik biçiminin resmi ideolojisi olmasıdır.
Alevilerin bu topraklarda böyle bir yönetim şansları olmadığı için, zulümle sakatlanmamışlardır.
4) Alevilerin Türkiye’de eşit vatandaşlar olarak yaşamalarının güvencesi siyasal rejim olarak ancak laik demokratik rejim içinde olanaklıdır.
5) Laiklik, her toplumda, yaygın, egemen olan, çoğunluk inancı tarafından tehdit altındadır.
Kendilerini Sünni İslam dışında gören Aleviler, varlıklarını korumak adına laiklikten yana olmak zorundadır.
Yan yana cami-cemevi inşası projesine hem Alevi hem de Sünni örgüt ve düşünürlerden gelen tepkileri bu duyarlılıklar bağlamında değerlendirmek gerekir.
Bakın bu çabayı bir asimilasyon projesi olarak gören ünlü Alevi politikacı, eski CHP Erzincan Milletvekili Nurettin Karsu “Ülkeme Gelemedi Özgürlük” adlı şiirinde ne diyor:
… …
Dayan demişlerdi biz de dayandık
Bu kez de yan dediler, ona da kandık
Meğer tümü yalanmış boşa aldandık
Ülkeme Gelemedi Özgürlük
Direnirsen, bedelini ödersen
Sürünürsen, ezilirsen bulursun
Kavuşursun dendi meğer yalanmış.
Ülkeme gelemedi özgürlük.
… …
Kin egemen, zalim bıçkın
Kime sorsan herkes şaşkın
Sahipsiz kalan halkım düşkün
Ülkeme gelemedi özgürlük
Şiirin tamamı için, “Hacı Bektaş çeşmesinden şeriatın değirmenine su taşınmaz!” diyen Karsu’nun www.nurettinkarsu.com adresindeki internet sitesine bakılabilir!
20 Eylül 2013 – Cumhuriyet