Deniz Bey, Size bu mektubu yazmak için çok düşündüm.
Bir yandan 35 yıllık ayni kulvarda koşuşma arkadaşlığı, diğer yandan ülkeyi karanlığa götüren bir iktidara karşı edilgin hale getirdiğiniz Cumhuriyeti kuran partimiz CHP.
Bugün, Atatürk İlke ve Devrimlerinin ayaklar altına alındığı, çağdaş yaşamın gölgelendiği, uygar olmanın engellendiği ve sinsi bir takiye yöntemiyle Şeriat’ın amaçlandığı bir evrede yaşıyoruz.
İslam devleti tüm kuralları ile kurumsallaşmağa başlamıştır. Milli Eğitimin tüm kaleleri işgal edilmiş, çocuklarımıza Arapça eğitim süreci başlamıştır. Hepimiz zordayız.
Birçok uygarlığı bağrında yaşatmış Anadolu toprağı tarikatların at oynatma alanı haline gelmiş bulunmaktadır. Daha doğrusu Anadolu toprağına şeriat mayalanıyor.
İrtica nin karanlığında çile çekmiş, yanmış-yakılmış insanlarımızın, yaşam bulduğu Atatürk aydınlığından, tekrar karanlığa gidişi görmeleri ve bunu düşünmeleri umutsuzluk yarattığı için halkı çığlık atma aşamasına gelmiştir.
Bu nedenle de size dönerek, bu çığlıkları duymanızı ve buna çare bulmanızı, bu çarenin de siz ve polit büronuzun elinde olduğunu söylemek, görevim olduğunu düşündüm.
1992 de CHP yi yeniden kurarken, Erzincan’da da partiyi yeniden örgütleyip, Erzincan CHP İl Başkanı olarak, sizin Genel Başkan olmanız için kurultayda verdiğim çabayı umarım unutmadınız. 1951 yılından beri ailece CHP için çırpınan, emek veren bir arkadaşınız olarak, edilgin hale getirilmiş partimin utkusu için, size son kez uyarıda bulunmak istiyorum.
Atatürk Devrim ve İlkelerini yok sayan, Laik çağdaş ülkemizi yörüngesinden saptırıp, İslam devleti hayalini gerçekleştirmeğe çalışan iktidar, bu süreci korkusuzca devam ettirmektedir.
Buna karşın, Ana Muhalefetin başı olarak siz, bu iktidarla savaşım vermeyi bir yana bırakarak Kurultay hesapları yapıyor ve tüm gücünüzü buna yoğunlaştırıyorsunuz.
Bu, ipin ucunu kaçırdığınızın ve başarısızlığınızın yadsınmaz kanıtı değil mi?
Evet, Deniz Bey, yoksul, işsiz, aşsız ve adalet bekleyen halkımızın, sosyal demokrat CHP gibi bir partiden beklediğini veremediniz. Üstelik Milletvekili yaptığınız yandaş ve özel kalem sekterlerinizle Partiyi güçlendiremediniz, emek ve emekçi sahipsiz kaldı sayenizde.
Genel Başkan kalmanız için, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran bir partiyi yörüngesinden saptırarak anti demokrat tüzüklerle yönetmeniz, tüm partililerimizi üzdüğünü ve partiden soğuduğunu, sonuçta da oyların azaldığını gördüğünüz halde kılınız kıpırdamadı.
Genel Başkan adayı olmak için, delegenin %20 sinin açık ve kürsü önünde imza vermesi, hangi partide ve hangi demokratik ülkede görülmüştür.
Kurultay kazanmak için delege yazımının masa başında yapıldığı ve Erzincan’da tümü CHP ye oy vermiş köylerin muhtarlarının bile seçilen delegeden haberi olmadığı, hangi demokratik ilkelere ve demokrasinin kurucusu olan CHP ilkelerine uyabilir.
Örnek istiyorsanız size Erzincan İl Kongresi delegelerinin kimler olduğunu aşağıda veriyorum. Merkez ilçeden seçilen 68 il delegesinin Milletvekili ve İl Başkanının aile bireyleri ve sadece iki merkez köy mensuplarından ibaret olduğunu göreceksiniz. Bunlar da 68 sayısına tamamlayamadığı için, Ankara’dan Milletvekili eşi delege yapılarak, sayı tamamlanabilmiştir.
Delege seçimi, partiye oy veren kayıtlı partililerin oyları ile yapılması gerektiği halde Erzincan’da buna uyulmamıştır. Muhtarların tanıklığı bunu kanıtlamaktadır.
Evet, Deniz Bey, bunlar belki sizin için teferruat olabilir, ama demokrasinin olmazsa olmazları değil mi?
Tayip Erdoğan’ın anayasal yasağını kaldırma aşamasında, gösterdiğiniz demokrat anlayışınızı, kendi partiniz içinde göstermemiş olmanız, parti içi demokrasiyi işletmemeniz, ibretle CHP tarihi içinde yerini alacaktır.
Geçen Kurultayda size oy vermeyen İl başkanlarını ve delegeleri duraksamadan görevden almanız, parti içinde demokrat olmadığınızın açık göstergesi değil mi?
Eleştiriye tahammülsüz olduğunuz herkesçe biliniyor. Gurupta, Enerji Bakanlığınızı eleştirmem nedeniyle yıllarca benimle konuşmamıştınız. Bu tavrınız, 12 Eylül darbesi güçlerinin ikimizi de Merkez Komutanlığında ki tutuk odasına tıkayıncaya dek sürmüştü.
Ama Bülent Ecevit’i, gücünün dorukta olduğu bir evrede, sizin 5 arkadaşla ( Erol Çevikçe, Mahmut Türkmenoğlu, Doğan Araslı, Adil Ali Cinel ) tüm İlleri gezerek, O nu ve ekibini nasıl eleştirip, devirmeğe çalıştığınız herkesçe bilinen olmasına karşın, gene de rahmetli Ecevit, Enerji Bakanı yapmıştı sizi. Siz de çok başarılı olmuştunuz (!)
Deniz Bey, bukadar denemeden ve 16 yıllık yönetiminizden sonra, başarısızlığınız kanıtlanmışken, bundan sonra CHP yi başarıya götürmeniz olanaksızdır. Bu başarısızlık, sizin için bir şey ifade etmeyebilir, ama sosyal demokratlar için yaşamsal bir sorundur. Biz, Din eksenli yönetimlerde, artık yanmak değil, Atatürk İlke ve Devrimlerini içeren CHP nin, ülkede iktidar olmasını, kutsal olan emeğin, temel hak ve özgürlüklerin ve ulus birliği, ülke bütünlüğünü sağlamasını ve özgürce yaşamak istiyoruz.
Artık Meclis gurubunda, haftada bir yapmış olduğunuz konuşma ile Milletvekillerinden aldığınız alkış, belki sizi tatmin ediyor olabilir, ama halkın bundan tatmin olduğunu size ifade eden varsa inanmayın. Halk sizden, Kurultay öncesi, iyi haber bekliyor.
Tutmadı Deniz Bey maya tutmadı, CHP yi de kendinizi de başarılı yapamadınız; öyleyse geriye ne kaldı, “ Halkın CHP sini halka teslim etmek “ anlayacağınız “ İSTİFA”
Bunda hem siz rahat edersiniz, hem de ezilen Sosyal Demokratlar utkuya yelken açar.
Anadolu’nun her köşesini gezen, halkla bütünleşen, dertlerini dert edinen, yoksulluğa çare arayan ve Laik Demokrasiye sahip çıkan, yazın denizde yüzme yerine halkının içinde gezen, parti içi demokrasiyi ön gören ve halkı ile dertleşen bir Genel Başkan arıyor halk.
Deniz Bey iyi düşünmeniz gerek, daha önce birçok yerde, “diğer emsallerinden iyidir” diyerek sizi çok övmüştüm; kendimi de suçlu sayıyorum şimdi, yanılmışım.
Gene de 35 yıllık bir arkadaş olarak, ülkenin karanlığa doğru gittiğini görüp, ülkeyi aydınlığa çıkaracak partimizin önünü açmanı istiyorum. İyi kulak verirsen bu sesin tüm Sosyal Demokratlardan yankılandığını kolayca duyumsayacaksın.
CHP nin şahlanması için halk, Kurultayda sizden özveri bekliyor.
Saygılarımla.
Müh. Nurettin KARSU (15. – 16. Dönem CHP Erzincan Milletvekili)
İşte Erzincan İl Delegesi (Merkez İlçeden)
Coşkun Yılmaz ( İl Başkanı )
Hüsnü Yılmaz ( İl Baş. Babası)
Birsen Yılmaz (İl Başk. Yengesi)
İsmail Yılmaz (İl Başk. Kardeşi)
Maya Yılmaz (İl Başk. Annesi)
Bülent Akdemir (İl Başk. Dayısı oğlu)
Ümran Tınastepe (Milletvekili eşi)
Songül Karip (Milletvekilinin kız kardeşi)
Kemal Karip (Milletvekilinin Eniştesinin kardeşi)
Selahattin Cesur (Milletvekilinin Akrabası)
Nuriye Arduç (Milletvekilinin Akrabası)
Hediye Can (milletvekili akrabası)
Deniz Gedik (Milletvekili hısımı)
Asım Gedik (Milletvekili hısımı)
Süleyman Aras (İl yön. Kurul üyesi)
Behice Aras (Süleyman arasın annesi)
Hakan Aras (Süleyman Arasın kardeşi)
Ergül Aras (Süleyman Arasın amcaoğlu)