MİT kaçırma olayı, birçok olayında habercisi imiş, ama ben onu bilemezdim.
Çocuklarımın kaçırılmasından 41 gün sonra, Maraş’ta büyük olaylar meydana geldi.
19 Aralık 1978’de Çiçek Sınaması’na konulan gücü az bombanın patlaması, olayların başlamasının nedeni oldu.
21 Aralık’ta öldürülen sol görüşlü iki öğretmenin cenazesinde, Ülkücüler ve ümmetçiler acımasızca saldırıya geçtiler. Karşılarında “Dur”diyecek bir güç yoktu.
Başlangıçta İçişleri Bakanı’nın:Bombayı solcular atmıştır beyanatı, Ülkücülerin ve Ümmetçilerin işine yaramıştı.
Sonradan bombanın sağcılarca atıldığı ortaya çıkmıştı ama, iş işten geçmiş ve atı alan da Üsküdar’ı geçmişti. Bakanın ters beyanatı, tertipçilerin çok işine yaramış ve hızını, şiddetini daha da artırmıştır.
23 Aralık günü Maraş’lılar belediye hoparlöründen ve Ulu cami minarelerinden: “Alevi komünistler suya zehir kattı”, “Aleviler Yörük Selim Mahallesinde din kardeşlerimizi katlediyor, Allahını seven Müslümanlar hazır olsun…!” Çağrıları gökleri yarıyordu.
Ecevit Hükümet, olaylara doğru tanı koymakta ve önlemekte aciz kalmıştı.
Katliam çağrılarla başladı.Aleviler üzerine gidilerek katliamlar acımasızca yapılıyordu. Katliam iki gün çok acı sürdü. 111 ölü, bine yakın yaralı, tecavüze uğramış birçok zavallı kadın. Ayaklar altına alınmış onur, insanlık dışı bir zulüm.
Alevi’lerin yüzde 70 i şehri terk etti. Kalanlar canını kurtarma savaşımı veriyordu.
Maraş’a gidip gelen Milli Eğitim Bakanı Necdet Uğur,”Maraş’ta Devleti göremedim.Çok acı. Ortada güvenlik güçleri görünmüyordu, üzücü tablo.”diye gözlemlerini gurupta anlattığında, içim sızlamıştı. Katliamın dördüncü gününde,Hükümet adeta şaşkındı.
İçişleri Bakanı, daha önceki gafı yetmemiş gibi, sonunda da, “Mezhep çatışması”deyip geçti. Teşhisleri hep yanlıştı, gerçek tanı koymak için, gerekli haber alma olanakları kapatılmıştı. Kendisine doğru istihbarat gelmiyordu; daha önce MİT olayında söylediğim gibi.
Ülkücüler ve Şeriatçılar Ülke bütünlüğünü ve Ulus birliğini sarsmağa çalışıyorlardı. Aleviler, Solcular, Aydınlar ve Atatürkçüler, onların hedefiydi. Atatürk İlkelerinin bu sağlam barajını nasıl yıkabiliriz, çabası içinde idiler.. Maraş olayları son derece planlı tertiplenmişti.
Olaylar sırasında Maraş Emniyet Müdürü de, sonradan T.Özal, M. Yılmaz ve Recep Tayip Erdoğan Hükümetlerinin İçişleri Bakanı olan Abdül Kadir Aksu idi.
2 Ocak 1979 CHP Grubu, olayları görüşmek için toplandı. Görüşmeler uzun sürdü.
Ben Maraş olayları ile ilgili konuşmak üzere söz aldım ve uzun bir konuşma (bantlar bende mevcut) yaptım. Bu konuşmamı özetlersem:
İçişleri Bakanı’nın olay çıkışını yanlış değerlendirmesi, suçluları daha da cesaretlendirmiş ve bir çok masum vatandaşın ölümüne ve yaralanmasına neden olmuştur. Vahşetin 3-4 gün sürmesi de, gene Hükümetin beceriksizliğinden ileri gelmiştir. Vatandaşlar kıyıma uğrarken, ortada Güvenlik güçleri bulunmamış, Halk Devleti aramıştır. Eğer maksatlı değilse, Hükümet ve İçişleri Bakanının ayıbı ve beceriksizliği değil mi dır? Alevi Yurttaşlara yapılan bu zulmün, bu katliamın hesabını kim verecek? İçişleri bakanı hala yerinde duracak mı? Bu Bakanın derhal istifa etmesi gerekmez mi?.. Diyerek sert eleştiride bulundum ve Bakanın derhal istifasını istediğimi yineleyerek kürsüden indim.
Konuşmamdan sonra söz alan İçişleri Bakanı, ”Bu eleştirilerden sonra benim bakanlık yapmam mümkün olamaz. Sayın Karsu’nun ithamları onurumu zedelemiştir. Gereğini yapacağım.” Kararını açıklayınca, Başbakan oldukça tedirgin bir konuma girdi.
Başbakan Ecevit, hemen söz alarak, kürsüye çıktı ve “Ben Bakanımdan memnunum ,istifasını gerektirecek bir hal yoktur, görevine devam edecektir.” Savına karşın, olayların ağırlığı karşısında tutunamayarak, Ecevit’in O nu koruması dahi, istifa etmesi zorunluluğunu engelliyememişti. Ben de peşini bırakmamakta haklı idim. İçişleri Bakanının ilk günde yanlış tanı koyması, suçluları daha da şımartmış, saldırganların önüne geçilmez olmuş ve olayların ateşi günlerce söndürülememiştir.
Şehirden kaçabilen Aleviler kurtulmuş, kalanlar da 101 ölü vermişti. Devlet ortada yoktu.
CHP Gurubunda Hükümetin bu beceriksizliğini, içim yanarak, çok sert bir tavırla dile getirdiğimde tedirgin olanlar sessiz kalıyorlardı.
BASIN, ”Nurettin Karsu’nun grupta yaptığı konuşma, İçişleri Bakanının istifasına neden oldu” diye yazdı.
(Bu belgeler sitemde mevcuttur.)
Maraş Olayları ile ilgili belgeleri görmek için burayı tıklayın…